16 Aralık 2013 Pazartesi

HEDİYE TADINDA BİR YILBAŞI

Yeni umutlar, yeni başlangıçlar demek her yeni yıl. Yeni yıla girmeden hemen önce hazırlıklar yapılır. Yemekler hazırlanır kalabalık eşliğinde yeni yıla girilir. Kardeşlerimle hediyelerimizi veririz. Birbirimiz için güzel dileklerde bulunuruz. Televizyon da mutlaka bir sanatçı vardır. Açarız en sevdiğimiz sanatçıyı onunla beraber eğleniriz. Güleriz bol bol. Hep böyle geçsin isteriz bütün bir yılımız. Hep beraber geçsin ve böyle mutlu olalım. Ve tabi ki inanırız bütün bir yılımızın güzel geçeceğine önceki yıl iyi değildi deriz inş bu yıl yüzümüz gülecek.
Saat 24:00 olduğunda eğlencelerle karşılarız yılı. Birbirimizi öper iyi yıllar dileriz. Bu yılda da aynı dileklerde 2014' ü karşılayacağız. Size hediyeler tadında mutlu mesut yıllar diliyorum. Haydi birbirimize hediyeler verelim mutluluğumuz kat kat artsın. Bu yılbaşıda böyle geçsin.

YAŞAR NE YAŞAR NE YAŞAMAZ

Hafta sonu çok güzel bir aktivite gerçekleştirdim. Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosuna, yıllardır oynanan yaşar ne yaşar ne yaşamaz oyununu izlemeye gittim. Çok keyif aldığım bir oyundu. İzlerken gerçekten doğru dedirtiyor. Ve tabi güldürüyor. Tiyatronun yönetmenliğini Kenan Işık Yapmıştır. Çok başarılı bir çalışma olmuş doğrusu.
Hafta sonu için çok güzel bir aktivite tiyatro. Herkese bu oyunu tavsiye ediyorum.

13 Aralık 2013 Cuma

HER YILBAŞINDA PERSONELDEN ALINAN FAZLA ÇALIŞMA MUVAFAKATNAMESİ

Her yılbaşında personellerden alınması gereken fazla çalışma muvafakatnamesi, yasal olarak zorunludur. Personellere izinleri olmadan yıl içerisinde fazla çalışma yaptıramazsınız. Bunun için de imzalı bir kağıt almanız lazımdır. Bu önemli bir bilgidir. Fazla çalışma muvafakatnamesi yok ise personel sorun çıkarabilir. Aşağıda yer alan muvafakatnameyi sizlerle paylaşıyorum.
FAZLA ÇALIŞMA MUVAFAKATNAMESİ Çalışmakta olduğumuz .................Tic. Ltd. Şti. ünvanlı işyerinde, işverenin gerekli gördüğü zamanlarda (Hafta tatili, resmi ve dini tatil günlerinde) işlerin aksatılmadan yürütülmesi için çalıştığımız süre boyunca istenilen gün ve saatte fazla mesai yapmak için muvafakatımız olduğunu ve bu çalışmamız karşılığında yürürlükte olan iş kanunu çerçevesinde ücretimizi almayı kabul ve beyan ederiz.
AD SOYAD İMZA

12 Aralık 2013 Perşembe

ADALET VAR MI?

Adalet var mı bilemedim. İlahisi vardır herhalde dimi. Hukuksal olarak henüz birşey göremedim.
Savcının benimle dalga geçişi iyiydi. İmzalamış olduğum bir sözleşme yüzünden gittim savcıya. Bana hak vereceğine bana inanacağına inanmıştım. Anlatmaya başladım. İmzalamak zorunda kaldım çünkü yakınlarıma zarar versinler istemedim dedim. Korkmana gerek yok bu devlette adalet, hukuk var dedi. Polise gitseydin diye de ekledi. Bilemedik dedim. Sadece korktuk. Bu olay sizin tecrübesizliğinizden kaynaklanıyor. Adam sözleşme ile sizden haklarını talep etmekte özgür dosyayı kapatıyorum dedi.
Savcı bey bana bir darp, şiddet ya da silahla saldırırlarsa bu suç duyurusunu dikkate alacacağını söyledi. Adamlar bişey yapmamışlar sadece tehdit etmişler. Bizi dövmeleri gerekiyordu. Yada silah göstermeleri.. Şimdi düşünüyorum. Kadınlar kocalarının onu öldüreceklerini bildiriyorlar. Ve önemsenmiyor. 1 gün sonra kocası öldürüyor. Adalet için ne yapmak lazım acaba???

11 Aralık 2013 Çarşamba

MÜLAKAT USTALIK İSTER

Sizinle paylaşacağım bu kitap mülakat konusunda bilgi almak, bu işi öğrenmek isteyenler için birebir tavsiye edebileceğim bir kitaptır. Akıcı bir anlatımla mülakatın nasıl yapılması gerektiğini, neler sorulmalı neler sorulmamalı konusunda bilgi veren bir kitaptır. Sadece işveren gözü ile değil işci gözü ile de iş görüşmelerini açıklamıştır. İş görüşmeleri hepimiz için sıkıcıdır. Kendini defalarca anlatmak insanı yorar. Bir yerde mülakat deneyimi de kazanırsınız. Ama yine de sıkılırsınız. Kendimizi anlatma biçimimiz çok önemlidir. Konuşmanız, duruşunuz ile mülakatçı sizin işe uygun olup olmadığınıza karar verir. Kitapta mülakat konusunda her konuya değinilmiştir. Herkese tavsiye ederim. İyi okumalar..

GÜNEŞ HER GÜN YENİDEN DOĞAR

Size beğendiğim bir kitabı paylaşacağım. Kişisel gelişim alanında okumaktan keyif alacağınız bir kitap. Kitabın yazarından; '
Elinizde tuttuğunuz bu naçizane, küçük, aynı zamanda ilk göz ağrım olan kitap sizlere; Yaşamınızın her anında kendi kişisel sınırlarınızı zorlayarak yeni alanlar yaratmanızı, Ve henüz geç olmadan bu dünyada ki ikinci doğumunuzu gerçekleştirmenize yardımcı olacak, İş ve sosyal yaşamınızda ki bütün sorunlarınızı ve zihninizin bütün karanlıklarını bir güneş olup aydınlatacaktır. Hepimizin içinde saklı olan kişiliğimizin güçlü yönlerini keşfedip mutlu ve başarılı bir yaşama tekrar merhaba diyebilmek için
HEPİNİZ HOŞ GELDİNİZ GÜNEŞİN IŞIĞINDAN FAYDALANMASINI ÖĞRENEN İNSANIN HAYAT YOLCULUĞU HEP KARANLIKTAN AYDINLIĞA DOĞRU OLACAKTIR...

İŞYERİNDE KARİYER YÖNETİMİ

Örgütler amaçlarına ulaşmak, bazı ihtiyaçlarını karşılamak ve toplumsal isteklere cevap vermek için kariyer geliştirme programları düzenlerler. Zira kariyer geliştirme her zaman yalnızca bireye bağlı olan bir olgu değildir. Örgüt ve çalışanlar kariyer geliştirmede birbirinin ortaklarıdır. Her çalışan kendi kariyerinin yönetiminden sorumludur. Daha sonra örgütün desteğinin sağlanması istenir. Bu destek şirketlere göre farklılıklar gösterebilmektedir. şirketin bütçe imkanlarına göre de değişiklik gösteren bu programların başlıca hedefi, katılımcılara kariyer sorumluluğu duygusunu yavaş yavaş aşılamaktadır. Programlar aşağıdaki sorulara verilecek cevapları içeren dört basamaklı süreç olarak çalışanlara aktarılır. Ben kimim? Kendimi nasıl görüyorum? Kariyer alternatiflerim neler? Amacıma nasıl ulaşabilirim? Günümüzde kariyer planlaması, artan bir şekilde işverenler tarafından değil, örgütte çalışan bireyler tarafından yapılmaktadır. Çalışanlar beceri yetenek ve mevcut bilgilerini muhafaza etme sorumluluğu içinde bireysel planlarla yarın ki yeni görevlerine yardımcı olmak için kariyer geliştirme programları uygulanır.

10 Aralık 2013 Salı

BUGÜN DÜNYA İNSAN HAKLARI GÜNÜ

İnsan olarak ne kadar hakkımız var. Eminim bunu kimse bilmiyordur. Çünkü bize bu haklar öğretilmiyor. Ne tezat ki hakkımızı aramayalım diye. Kısaca tarihçesine değinirsek; Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu'nun Haziran 1948'de hazırladığı ve birkaç değişiklik yapıldıktan sonra 10 Aralık 1948'de, BM Genel Kurulu'nun Paris'te yapılan oturumunda kabul edilen 30 maddelik bildiridir. Bildirinin imzalanmasında, II. Dünya Savaşı'ndan sonra devletlerin, bireylere tanınan hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması konusunda birleşmesi de etkili olmuştur. Eleanor Roosevelt bu bildiriyi "Bütün insanlık için bir Magna Carta (Magna Karta)" olarak tanımlamıştır. Bildirinin imzalandığı 10 Aralık, Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutlanır. Bu bildiriyle, yalnızca demokratik anayasalarla tanınan temel medeni ve siyasi haklar değil, ekonomik, toplumsal, kültürel haklar da genel tanımlarla belirli hale gelmiştir. İlk grup haklar arasında, yaşama, özgürlük ve kişi güvenliği gibi haklarla birlikte, keyfi tutuklama, hapis ve sürgünden korunma, bağımsız ve tarafsız mahkemelerde adil ve kamuya açık olarak yargılanma hakkı ile düşünce, vicdan, din, toplanma ve örgütlenme özgürlükleri bulunur. Sosyal güvenlik, çalışma, eğitim, toplumun kültürel yaşamına katılma haklarıyla bilimsel ilerlemenin ürünlerinden yararlanma hakkı ise, bildiriyle getirilen yeniliklerdendir.

BORÇ VEREN İŞVEREN TEFECİLİKLE SUÇLANABİLİR

İşverenler, çalışanların motivasyonunu artırmak ya da ödüllendirmek için borç verirken bir kez daha düşünsün... Çalışanlarına borç veren şirketler bu hükümler çerçevesinde tefeci olarak kabul edilip haklarında yasal işlem yapılabilir Borçlar Kanunu’nun 306.maddesi: “Karz bir akittir ki onunla ödünç veren, bir miktar paranın mülkiyetini ödünç alan kimseye nakleder ve ödünç alan kişi aldığı bu parayı belirli bir dönem içinde ödünç verene ifade eder” demektedir. Dolayısıyla çalışanına borç para veren şirket ile çalışanı arasında uzun süreli olan ödünç para alma verme karz akdi ilişkidir. Söz konusu para alış verişini ödünç alma verme dışında ancak iş avansı ile açıklanabilir ancak bu borç vermenin iş avansı olarak açıklanabilmesi için belli belgelerle bu borcun kapatılması gerekmektedir. Ülkemizde ödünç para verme işleri 30.09.1983 tarih ve 90 nolu ödünç para verme işleri hakkında kanun hükmünde kararname ile düzenlenmiştir. Bu kararname gereğince ödünç parayı sadece ikrazatçılar verebilir. İkrazatçılar dışında borç para verme işinin yapılması yasal olarak mümkün değildir. Bu nedenle şirketlerin çalışanlarına borç para vermesi yasaktır. 2 yıl hapis cezasıYalnızca tüzel kişilerin doğrudan veya ortak veya iştirakleri vasıtasıyla dolaylı olarak ortaklık ilişkisi içinde bulundukları diğer tüzel kişilere ödünç para vermeleri ikrazat sayılmamaktadır. 90 nolu Kanun Hükmünde Kararname’ye göre ikrazatçılık yapmak üzere izin alınmadan, faiz veya her ne ad altında olursa olsun, bir ivaz karşılığı veya ipotek almak suretiyle, ödünç para verme işlemlerini yapanlar tefeci sayılır. Tefecilik yaptığı mahkemece sabit görülenlerin işyerleri kapatılır ayrıca 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıyla birlikte 50 bin YTL’den az olmamak kaydıyla, sağladıkları menfaatlerin 5 katı ağır para cezasıyla cezalandırılır. Buna göre çalışanlarına borç veren şirketler bu hükümler çerçevesinde tefeci olarak kabul edilip haklarında yasal işlem yapılabilir. Verilen borç paranın çalışana maaş avansı olarak verilip daha sonra maaşından kesmek suretiyle tahsil edilmesi Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. maddesine göre ücret olarak sayılıp vergilendirilmesi gerekmektedir.

5 Aralık 2013 Perşembe

POPÜLER MÜLAKAT SORULARI

Geçtiğimiz günlerde Yenibiriş internet sitesinden çok güzel bir yazı okudum. Yazılanlar çok doğru. Sizlerle paylaşmak istedim. Yakınlarda iş görüşmeniz var ise okumanızı tavsiye ederim.
Bana biraz kendinizden bahseder misiniz?
Bu soru bazı adaylarda “Acaba özgeçmişimi incelemedi mi?” şüphesine yolaçsa da aslolan, adayın kendini karşı tarafa nasıl tanıttığı, nasıl ifade ettiğidir. Çok fazla detaya girmeden iş hayatınızla ilgili temel bilgileri vermeniz yeterli. Örneğin; “Ben Ayşe Yılmaz. İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi mezunuyum. Son sınıfta x firmasında, y bölümünde ... süreyle staj yaptım. Mezun olduktan sonra x firmasında... görevinde çalıştım. Kariyerime şirketinizde ... olarak (sözkonusu görev) devam etmeyi istiyorum.” Sizi neden işe almalıyız? Mülakatçı işe uygunluğunuzu kendi bakış açınızdan dinlemek ister. Firmanın, ilanda verdiği kriterler ile kendi uygunluğunuzu kıyaslayarak anlatın. Tecrübeliyseniz daha önceki çalışmalarınızdan örnek verebilir, yeni mezunsanız daha çok kişisel niteliklerinizi öne çıkartabilirsiniz. Bununla ilgili staj yaptıysanız ondan da bahsetmeniz yararlı olur. Örneğin; “Daha önce de X firmasında mühendis olarak çalışmıştım/ staj yapmıştım. Sizin de ilanda verdiğiniz kriterlere şu şu sebeplerden dolayı uygun olduğumu düşünüyorum. Ayrıca yaratıcı yönümü kullanarak yeni projeler üretmekten çok keyif alırım.” Şirketimizde neden çalışmak istiyorsunuz? “Sizi neden işe almalıyız” sorusunun cevabına yakın olmalı, ama bu kez başvuru yaptığınız şirketi öne çıkarmalısınız. Şirketi araştırdığınızı, hatta takip ettiğinizi gösterin. Özellikle o şirkette çalışmak istediğinizi karşı taraf hissetmeli. Örneğin; “Şirketinizin yaptığı projeleri yakından takip ediyorum. Son yaptığınız ... projesi gerçekten çok yaratıcıydı. Mühendislik alanında yeni yaklaşımları kullandığınızı görüyorum ve ben de bu ekibin bir parçası olarak yeni projelerde yer almak istiyorum.” Haftasonları veya mesai saatleri sonrası akşam çalışma düşüncesine nasıl bakıyorsunuz? “İyi bakmıyorum” gibi bir cevapla muhtemelen elenirsiniz. İşveren yoğun dönemlerinde çalışanlarının ona destek olup olmayacağını bilmek ister. Baskı ve stres altında çalışabilir misiniz? İş hayatı her zaman güllük gülistanlık olmaz, çoğu zaman olmaz. Yoğun tempolu bir işe hazır olup olmadığınızın cevabını verin. Tabi ki hazırsınız. Hatta böyle bir ortamın kendinizi geliştirmeye yardımcı olduğunu bile söyleyebilirsiniz. Seyahat etmede sorununuz var mı? Bu biraz da çalışmak istediğiniz pozisyonla ilgili bir durum. Öncelikle saha satış alanında çalışacaklara sorulur. Buna kendiniz karar vermelisiniz. Kariyer hedefiniz nedir? Mülakatçı kurumda gelecek düşünüp düşünmediğinizi ve planlarınızı bilmek ister. Bu soruya kısa ve uzun vadeli planlarınız olarak iki şekilde cevap verebilirsiniz. Örneğin; “Kısa vadede hedefim kendi bilgi ve birikimime, yeni çalışacağım şirketten edindiklerimi de ekleyerek işimde başarılı olmak. Uzun vadedeyönetimini üstlendiğim ekibime bu birikimi aktarabilmek ve birlikte başarılar kazanmak.” İşyerinde sizi ne motive eder? Tabi ki “Cuma akşamına yaklaşmak” değil. Ekip halinde çalışmak mı, istek ve azminiz mi, takdir görmek mi? Gerçekçi ama olumsuz algılanmayacak bir cevap olmalı. Sizi en çok ne kızdırır? Tuzak bir soru olabilir. Aslında öğrenilmek istenen şu da olabilir: Sık sık kızar, sinirlenir misiniz? Duygularınızı kontrol edebilir misiniz? Belki “kızma” yerine başka bir duyguyu koyup, örneğin “tembellik beni rahatsız eder” diyebilirsiniz. Yaratıcılığınıza bir örnek verebilir misiniz? Şirketler yaratıcı ve yenilikçi insanlar arar. İş deneyiminiz az veya hiç yoksa okul yıllarında yer aldığınız bir projeden örnek olabilir. Ya da bir sorunu çözmede kullandığınız değişik bir metodunuz olmuşsa böyle bir şey de olabilir. Ne kadar süredir iş arıyorsunuz? Dürüst olun. Ciddi bir süre söz konusu ise, bunun nedenini de sorabilirler. Yeni mezun iseniz şirketlerin hem deneyim aramasından bahsedebilirsiniz. Tecrübeli ve kalifiye iseniz çalıştığınız sektördeki iş imkanlarından ve ekonomik durumu söyleyebilirsiniz. Bu pozisyon için nitelikleriniz fazla değil mi? Kurumdaki pozisyona daha iyi bir iş bulana kadar geçici gözüyle mi bakıyorsunuz yoksa gerçekten burada mı çalışmayı istiyorsunuz’un cevabı bu soruda gizli. Birincisi sizin için geçerliyse bu, şirket için hiç iyi değil. Şirketi istiyorsanız buna da gerekçe gösterin. Sizin için ideal şirket, ideal çalışma ortamı nasıldır? Eve yakınlık, binanın fiziksel özellikleri gibi cevaplar yerine, firmanın sektördeki yeri, çalışanına yaklaşımı gibi durumlar öne çıkarılabilir. Örneğin, “Sektörde belli bir yere sahip,yaratıcılığımı gösterebileceğim, fikirlerimi rahatça dile getirebileceğim bir iş ortamı.” İş dışında nelerle ilgilenirsiniz? Sosyal yönünüzü ölçmeye yöneliktir. Alışveriş, müzik değil aktif olarak ilgilendiğiniz hobinizden bahsetmenin tam zamanı. Almak zorunda olduğunuz en zor karar neydi? Tabi ki iş hayatıyla ilgili olmalı. Örneğin bir İK uzmanıysanız ve şirketiniz işten çıkarma yapıyorsa bunu anlatabilirsiniz. En büyük başarınızı anlatır mısınız? Örneğin; “çalıştığım x şirketinde ... uygulamasını hayata geçirerek maliyetleri düşürdüm. Şu metodu kullanarak işin süresini azalttım.” Şirketimiz hakkında ne düşünüyorsunuz? Neden bizimle çalışmak istiyorsunuz? Sorusu ile benzer. Mülakata gitmeden şirketi mutlaka araştırmanız gerekli. Kendi internet sitesinin yanısıra basında nasıl çıkmış, hangi işleri yapmış, inceleyin. Sosyal ağlarda ne derecede aktif? Bunlardan örnekler verebilirsiniz. Bu sizin ilginizi gösterir. Güçlü ve zayıf yönleriniz nelerdir? Yaygınlığı yavaş yavaş azalsa da hâlâ birçok işe alımcı tarafından tercih ediliyor. Güçlü yönlerde başvurduğunuz işe uygun olan özelliklerinizi anlatın. İlanda örneğin takım çalışmasına uygunluktan bahsediliyorsa bu yönünüzü vurgulayabilirsiniz. Zayıf yönlerde, aranan kriterlere ters düşebilecek bir ifadeden kaçınarak, zararsız bir şeyler söyleyebilirsiniz. Bazıları “aşırı detaycıyım”, fazla titizim” gibi kurnaz cevaplar veriyor ama karşı taraf bunu yutmayabilir. Gerçekçi olun ama bunu önceden çalışın. Bir başarısızlığınızı anlatır mısınız? Başarısızlığınızı kabul etmekten korkmayın. Belki aklınız çok meşguldu ve kritik bir adımı atladınız ya da üstünüzde çok iş yükü varken bazı şeyleri gözden kaçırdınız. Ya da agresif bir satış tekniği izlerken potansiyel bir müşteriyi kaybettiniz. Herkes hata yapar. Önemli olan, bunun farkında olmanız ve bundan ne öğrendiğiniz. Dürüst bir örnekle bunu gösterin. Okulu hangi dereceyle bitirdiniz? Eğitim hayatındaki başarısı, kişinin iş konusundaki temel bilgisiyle örtüşür. Dürüst davranıp doğru dereceyi özgeçmişte ve görüşmede belirtin. Yüksek lisans yapmayı düşünüyor musunuz? Hem kendi gelişiminize yatırım yapmayı düşünüp düşünmediğinizi, hem de alanınızda uzmanlaşma planlarınızı öğrenmek istiyor olabilirler. Tabi yoğun tempolu bir iş sözkonusu ise, bunun işe etkisi olup olmayacağı da önemli. Başvurduğunuz pozisyonun gerekliliklerine göre kendi eğitim ve tecrübenize göre gelişim planlarınızı anlatabilirsiniz. Çeşitli eğitimlere ve sertifika programlarına katılıyor musunuz? İşinizle alakalı aldığınız sertifikalar varsa bunları mutlaka özgeçmişinizde belirtmiş olun. Ayrıca devam ettiğiniz ve size faydası olacak bir kursa kayıtlıysanız bunu söylemenizde de yarar var. Bunun dışında aldığınız tango dersi bu soruya dahil değil. Son işyerindeki işinizi anlatır mısınız? Mülakat öncesinde, işin tanımına ve gerektirdiklerine bakın. O işe hakim olup olamayacağınız sorgulanacaktır. Bir önceki işinizde yaptıklarınız buna uymalı. Örneklerle söylediklerinizi destekleyin. Kendi yaptıklarınızı değil ekibinizle birlikte başardıklarınızı da anlatın. Son işinizden neden ayrıldınız? Görüşme çok iyi gidiyor. İçinizden ‘oldu bu iş’ diye düşünmeye başladığınızda hiç gelmemesini umduğunuz o soru çıkageliyor: “Önceki işyerinizden neden ayrıldınız?” Birden aklınıza eski yöneticinizle çatışmalarınız geliyor. Zaten dolmuşsunuz, yaşananları bütün detaylarıyla ortaya döküyorsunuz. Sonuç: İş olmuyor. Yöneticiyle anlaşmazlık, haklarını alamama, ücret düşüklüğü ve gelişme/yükselme imkânı olmayışı işten ayrılma kararlarında en çok etkili olan sebepler. En fenası da yönetici yüzünden tatsız bir şekilde ayrılma ki sonraki görüşmelerde ayağınıza dolaşabilecek, hassas bir konu. Kötü ayrıldıysanız işiniz daha da zor. Yine de dürüstlük önemli. İşten ayrılma sebebinizi kişileselleştirmeden anlatmalısınız. Son işyerinden ayrılışı anlatırken bunlara dikkat: - Eski işyeriyle ilgili özel bilgiler paylaşmamalı (finansal durum gibi) - Fazla duygusal olmamalı - Olumsuz ifadeler kullanmamalı - Kişiselleştirmemeli - Eski işyerini kötüleyici sözlerden kaçınmalı - Fazla detaya girmemeli - Mantıklı, akılcı bir karar olduğunu hissettirmeli - Bütün olumsuzluklara rağmen çözümcü davranmış olduğunu göstermeli Neden bu kadar çok iş değiştirdiniz? Geçerli sebepleriniz varsa öncelikle bunları sıralayın. Maaş ödenmemesi, şirket kapanması, şirketin taşınması gibi... Ya da önünüze şans eseri kariyerinize istediğiniz yönde yön vermenizi sağlayacak bir teklif geldiğini söyleyebilirsiniz. Ama bunu eski şirketlerinizi kötüleyerek ve daha iyisini bulunca yeniyi tercih eder şekilde yapmayın. Referansınız var mı? Eğer hiçbir yerde, hiçbir iş tecrübeniz yoksa bu bölümü boş bırakın. Aile üyelerini referans bölümüne eklemek doğru olmaz. Eğitiminiz süresince size destek olan hocalar, staj yaptığınız ya da katıldığınız gönüllü çalışmalarda birlikte çalıştığınız kişiler profesyonel referans olarak kabul edilebilir. İş hayatında da yöneticileriniz ve birlikte çalıştığınız ekip arkadaşlarınız referans olabilir. Şirketlerin referans kontrolü yaptıklarını, verdiğin isimlerden hakkında bilgi istediklerini unutmayın. Ekip çalışmasına uyumlu musunuz? Başvurduğunuz pozisyonla ilgili iş ekip çalışması gerektirebilir. Ayrıca çok geniş bir ekip ile çalışmasanız da diğer departmanlar ile kuracağınız iletişim de bu özelliğinizle ilgilidir. Ekipçe yaptığınız bir projeyi örnek verebilirsiniz. Yabancı diliniz nasıl? Kesinlikle dürüst olun. Yabancı dili iş amaçlı kullanıp kullamadığınızı da söyleyin. İnsiyatif alır mısınız? Aslında burada sorulmak istenen şu: Kendinize ne kadar güveniyorsunuz, ne kadar risk alabiliyorsunuz? Elbette aşırı emin görünüp yüksekten atmayın. Yaptığım işlere güveniyorum ve emin olduğum konularda insiyatif alabilirim diyebilirsiniz. Nasıl bir yönetici ile çalışmak istersiniz? Riskli sorulardan biri. Tabi ki daha önceki çalışmalarınızdan dolayı kızgınlıkla ve tecrübeyle çok şey söylemek isteyebilirsiniz ama bunları kendinize saklayın. Yöneticinizin sık sık size geribildirimde bulunmasını mı istersiniz? Yoksa işi verip gerisine karışmamasını mı? Cevap, sizin çalışma şekliniz hakkında da bilgi verecektir. Maaş konusunda beklentiniz nedir? İşe alımcılara göre adayların birçoğu şirketi ve pozisyonun gerekliliklerini iyi araştırmıyor. Ücret konusunda ise doğru bilgiye ulaşmak zor hatta çoğu durumda imkansız. Ücret seviyeleri farklı göstergelere göre değişkenlik gösteriyor. Güvenilir yayınların her yıl yaptıkları ücret araştırmalarının sonuçları ve ücret araştırma şirketlerinin yıllık raporları bu konuda size yardımcı olabilir. Ücret talebinde bulunmadan önce şu kriterleri gözden geçirmekte yarar var: - Deneyim ve eğitim: Bitirilen okul ve deneyimlerinin tutarlılığı (aynı konuda olması) kişinin alanında uzmanlaşma seviyesini belirler. Bu da maaş ortalamasına yansıyacaktır. - Başvurulan pozisyonun unvanı: Eleman, uzman, uzman yardımcısı... Hepsinin maaş derecesi ayrı. - Ekonomik durum: Başvuru yapılan sektörde o dönem finansal bir durgunluk yaşanıyorsa beklentiyi fazla yüksek tutmamalı. - Başvurulan şirket: Gerçekten kurumsal bir şirket ise maaş pazarlığı yapmanız pek mümkün olmayabilir. Maaş politikaları her derece için bellidir. - Yan faydalar: Kurum size eğitim, ikramiye, özel sağlık sigortası, bireysel emeklilik katkı payı gibi yan faydalar sunuyorsa bunları da dikkate almalı. Uzun vadede maaş beklentiniz nasıl? Karşınızdaki kişinin size sunduğu miktara bakarak önümüzdeki dönem için hesaplamalar yapabilirsiniz. Öncelikle kendinizi tartın. Sizin için yeterli olup olmadığına karar verin. Daha sonra da şirkete sağlayacağınız katkılardan sonra karşılıklı konuşmanın en iyi yol olduğunu söyleyebilirsiniz




EMEKLİ ÇALIŞAN PERSONELİN MAAŞI KESİLİR Mİ?

Personel devir hızımız çok fazla olduğu için sigortalı işe girişlerde sıkıntılar yaşıyoruz. Personel evrakları toplayamıyor. Sürekli eleman açığımız olduğu için ertesi gün işe başlatmak durumunda kalıyoruz. Sadece kimlik fotokopisi ile giriş yapıyoruz. Bazen öyle oluyor ki maaşı bile belirlenmiş olmuyor. Bir şubemizden yine bir işe giriş geldi. Şube Müdürü ‘Kimlik fotokopisi gönderdim ve yarın işe başlatmak istiyorum. Bölge Müdürünün haberi var’ diyor. Bende ‘o zaman sigorta girişini yapıyorum yarın başlayabilir’ diyorum. Yalnız bana personelin emekli olduğunu bildirmiyorlar. Bende Tüm Sigorta Kollarına tabi diye çalışanın girişini açıyorum. Ertesi ay oluyor. Personel maaşını çekemiyor. İşte o zaman farkediyoruz emekli olduğunu. Emekli olan personel bizi arıyor ve durumunu belirtiyor. E-bildirge günü geçmediği için ilk önce e-bildirge ekranından düzeltme yapıldı. Daha sonra şubenin bağlı bulunduğu sigortaya yazı yazıldı. Bu şekilde sorun çözülmüş oldu. Emekli çalışan personelin sigorta kayıtlarında emekli olduğu bildirilmez ise emekli maaşı kesilir. Ancak bildirildiği sürece iki maaş alır.